Geleceğin mesleği: Fidye pazarlıkçısı
“Alo? Kocanız elimizde. 3 milyon pezo (360.000 TL) ödemezseniz öldüreceğiz!”42 yaşındaki Marta, telefondaki korkunç sesi unutamıyor. Kocası Ricardo, Mexico City’nin iş merkezi Polanco’daki bürosundan çıkarken kaçırılmış.
Marta, çareyi Max Morales’in (fotoğrafta sağda) kapısını çalmakta bulmuş. Morales, Meksika’nın en iyi ‘fidye pazarlıkçısı’ olarak tanınıyor. Fidye ya da rehine pazarlıkçısı da ne, diyeceksiniz. Birçok ülkede ‘geleceğin mesleği’ olarak görülüyor, nasıl bilmezsiniz?
Günde en az 18 adam kaçırma
Meksika, dünya adam kaçırma liginde (kimilerine göre ‘pazarında’) tartışmasız lider. Bu Orta Amerika ülkesinde her gün ortalama 18 kişi fidye amaçlı kaçırılıyor. Fidyecilerin çok faal olduğu diğer ülkeler ise, (Meksika Ticaret Odası’nın araştırmasına göre) sırasıya Irak, Çeçenistan ve Kolombiya.
Fidyecilerle pazarlık konusunda uzman olan avukat Morales (günde 18 rehine sayısı için) “Bir çok kaçırma olayı basına yansımıyor, polis örtbas ediyor, çünkü Meksika polisinin içinde fidyecilerle işbirliği yapanlar var” diyor.
Böyle bir ‘pazar’ olunca, haliyle pazarlıkçılık da bir ‘meslek’ haline gelmiş. Meksika’da – Kroll yahut Lloyd gibi uluslararası güvenlik şirketlerinin yanı sıra – 5 büyük pazarlıkçının adı geçiyor.
Önce aile fertlerini ve rehinenin yakınlarını sorgulayan Morales, Ricardo için “Aileden biri fidyecilerle işbirliği yapmış olabilir” diye şüpheleniyor. “Sahte kaçırma da olabilir. Ailenin bir ferdi kaçırılmış gibi yapılır, fidye ödenmiş gibi yapılır… Bunun adına autosecuestro diyoruz.” Hayır, Ricardo gerçekten kaçırılmış. Morales fidyecilerle bizzat konuşmayacak. Görüşmeleri rehinenin karısı yürütecek, Morales ona danışmanlık yapacak. “Ben olmazsam, paniğe kapılıp pazarlıksız istenen parayı verebilir” diyor uzman avukat.
Mesleğin riskleri de var
İkinci bir telefon geliyor. Marta “Kocamın sesini duymak istiyorum” diyor ama fidyeciler, yerimizi belirlerler korkusuyla, telefonu kapatıyor. “İşi uzatmak, zaman kazanmak lazım. Parayı bulamadık, parayı verebilecek olan zengin akraba yurtdışında ulaşamadık… Maksat, güç dengesini lehimize çevirmek, fidyecilerin beklentilerini azaltmak. İlk istedikleri rakamın yüzde 5’i ila yüzde 20’si arası bir rakamda anlaşabiliriz.”
Pazarlık sona eriyor, Marta içinde küçük banknotlar halinde 200 bin pezo (24 bin TL) olan çöp torbasını şehir merkezindeki bir bakkalın çöpüne bırakıyor. İki saat sonra, 5 gündür rehin olan kocası sağ salim eve dönüyor. Sıra Morales’e ‘teşekkür etmeye’ geliyor. “Ücretimi müşterilerim bilirler” demekle yetiniyor avukat. Genellikle ‘pazarlıkçılar’ yapılan indirim (yani fidyeden yapılan tasarruf) üzerinden bir yüzde, artı saat başına 150 dolar (220 TL) ücret alıyorlar. Bazı ‘müşterilerin’ haftalarca hatta aylarca rehin kaldığını ve ‘iyi rehinelerin’ milyonlarca pezo ettiğini düşünürseniz, iyi pazarlıkçıların çok tatlı para kazandığı söylenebilir.
Ama bu işin de kendine göre riskleri var tabii ki. Mesela, Teksas merkezli güvenlik şirketi ASI Global’in pazarlıkçısı Felix Batista, 10 Aralık 2008’de kaçırıldı. Ve 2 senedir ne arayan var, ne fidye isteyen… (L’Expansion’dan Frédéric Saliba’nın haberinden.)
Kaynak: Hürriyet İK, 29.11.2010, http://www.yenibiris.com/HurriyetIK/Oku.aspx?ArticleID=8810